Bugün bir kadının bohem şalvarını giyip dışarı çıktığı anın ardında uzun ve kadim bir özgürlük öyküsü var. Bu özgürlük öyküsü etek giyme zorunluluğundan pantolona, şalvara ve bugün “canımız ne isterse ona” getirir bizi. Hadi gelin, yola bıraktığı ekmek kırıntılarını takip eden Hansel ve Gretel gibi bizden önceki kadınların kahramanca ayak izlerini teker teker takip edip bohem şalvara kadar gelelim.
Bohem Şalvara Nasıl Geldik?
Antik Dönemler:
Persler, İskitler ve bazı diğer antik kültürlerde kadınlar pantolon benzeri giysiler giyiyordu. Bu giysiler genellikle binicilik ve benzeri aktivitelerde pratiklik sağlıyordu. Yani kadınlar için pantolonun bir tabu olması sonradan başladı. Elbette, haklarının yerle bir edildiği karanlık Orta Çağ’da.
Orta Çağ ve Rönesansta Neler Oldu?
Orta Çağ Avrupası:
Orta Çağ'da Avrupa'da pantolonlar genellikle erkek giysisi olarak kabul ediliyordu. Kadınlar uzun elbiseler ve etekler giyiyordu. Ev içlerine, domestik aktivitelere hapsedilmiş kadınların nasıl giyineceğine erkekler karar veriyordu. Rönesans:Rönesans döneminde de kadınların pantolon giymesi nadirdi ve genellikle tiyatro veya karnaval gibi özel durumlarla sınırlıydı. Yani ancak gösteri yapıyorlarsa, bir kılık değiştirme algısı dahilinde yapılabilecek bir tercihti. Sanat şaha kalkmış, kadın özgürlüğüyse sınıfta kalmıştı. Malum özgür kadınların “cadı” ilan edilerek yakıldığı utanç dönemleriydi.
19. Yüzyıl
Bloomers Hareketi (1850’ler):
Amelia Bloomer tarafından tanıtılan "bloomers" adı verilen geniş, kısa pantolonlar kadınların daha rahat hareket etmelerine olanak tanıyan ilk modern pantolonlardandı. Bu giysiler, kadın hakları hareketi ile bağlantılı olarak popülerlik kazandı.
20. Yüzyıl
1. Dünya Savaşı:
Bu sırada kadınlar, erkeklerin savaşta olması nedeniyle iş gücüne katıldılar ve daha pratik giysiler, özellikle de pantolon giymeye başladılar. Etek, fabrika işlerinde işlevsel görülmüyordu. Yani kadına pantolon giyme özgürlüğünün verilmesi ancak sermayenin ihtiyaç duyması halinde gerçekleşebilirdi.
1920'ler ve 1930’lar:
Hollywood yıldızları, özellikle Marlene Dietrich ve Katharine Hepburn, pantolon giyerek bu moda anlayışını popülerleştirdiler. Ancak mesela Marlene Dietrich'in 1930'lu yıllarda, pantolon giydiği için Paris polisi tarafından uyarıldı.
II. Dünya Savaşı:
Kadınlar fabrikalarda ve diğer iş alanlarında çalışırken pantolon giymeye devam ettiler. Ancak bir diğer gelişme de bisikletin artık herkes tarafından erişilebilir bir ürüne dönüşmesiydi. Böylece özellikle Amerika'da kadınlar için bohem şalvar benzeri pantolonlar çıktı.
1940'lar ve 1950’ler:
Savaş sonrası dönemde pantolon giyen kadınlar daha yaygın hale geldi, ancak hala bazı toplumsal dirençler mevcuttu.
1960'lar ve 1970’ler:
Feminist hareketin etkisiyle kadınlar pantolon giymede daha fazla özgürlük kazandı. Bugün sahip olduğumuz pek çok özgürlüğün temelini o günlerde atan feminist hareketin öncü kadınlarına ne kadar teşekkür etsek az. Bu dönemde pantolon, iş yerlerinde ve günlük yaşamda daha yaygın hale geldi.
Yıllarca erkek egemenliğinde bir obje olan pantolonun meclise girişi ise 1969 yılında, Charlotte Reid’in meclise pantolonla girmesi ile başladı.
Modern Zamanlar
1980'ler ve Sonrası:
1980'lerden itibaren pantolon, kadın modasında kalıcı bir yer edindi. Kadınlar iş yerlerinde ve sosyal ortamlarda pantolon giymeye devam ettiler. Pantolon ve bohem şalvar , kadın modasının değişmez bir parçası haline geldi. Hatta pratikliği nedeniyle ağırlıklı olarak tercih edildi. Blue jean şirketleri farklı farklı modeller üretti. 2013'te Şafak Pavey'in yaptığı konuşmayla gerçekleşen yasa değişikliği pantolonu TBMM'ye de soktu. Kadınların özgürce hareket etmesini ve hayata katılmasını sağlayan pantolon günümüzde hala bir özgürlük sembolü.
Kültürel ve Sosyal Etkiler
Pantolonun kadınlar tarafından kabul görmesi, kadınların toplumsal rol ve haklarının genişlemesiyle paralel ilerledi. Moda, iş gücü katılımı, feminist hareketler ve kültürel değişimler bu süreçte önemli rol oynadı. Bu dönüşüm, kadınların daha fazla özgürlük ve rahatlık talep etmeleriyle yakından ilişkili.
Bohem şalvar da tüm rahatlığıyla bir pantolon çeşidi olarak özgür ruhlu ve nasıl giyinmek istediğine kendi karar veren kadınların tercihi olarak karşımıza çıkıyor.